iyn
2022
13:39
91

Tel:+99450 352 82 91
E-mail: [email protected]

BİR ALBAYIN GÖZÜNDEN AZERBAYCAN

2 iyn, 2022
13:39
991

44 günlük Karabağ savaşı tarihe altın damgasını öyle bir vurdu ki, dünya durdukça okullarda müfredatlara düşecek kadar, her zaman farklı ortamlarda konuşulacak kadar, Azerbaycan askerinin reşadetleri efsaneler yaratacakkadar…Hocalı kurbanlarının, Karabağ göçkünlerinin, ezilmiş, vahşete kurban gitmiş köylerin ahalisinin intikamı alınarakçiğnenmiş, kirletilmiş gururumuz onurlandı 44 günlük mücadele ile. Alnımızın akı parladı. Azerbaycan’da küçük çocuklardan yaşlı ihtiyar nesle kadar her kes 30 yıldan sonra kazanılmış bu zafere Türkiye ile dayanışma, milli birlik ve savunma desteği sayesinde nail olduğumuzu biliyor. Türkiye’den gönüllü hizmet için geldiğimi öğrenen tüm hastane çalışanları, yaşlı anneler bana sıkı sıkı tembih ettiler ki, “bizden Türkiye2ye sonsuz saygı ve Selamlarımızı ilet ve deki, Azerbaycan anaları gece gündüz Türkiye için dua ediyor” diye anlatayım. Azerbaycan’da savaş sırasında ve sonrasında TSK mensubu olup, Albay rütbesi ile Karabağ’da mevcut Fuzuli ilimizde görevlendirilmiş ve gördüğü izlenimler sonucunda, resmi prosedür gereği ismini açıklamayan bir Albay halkım ve
ülkem hakkında düşüncelerini ve izlenimlerini benimle paylaştı. Ben de Türkiyeli albayın çok mühim fikirlerini okurlarımla paylaşmaya karar verdim:
- Azerbaycan askerinin gücüne, savaş azmine ve dayanıklılığına hayran kaldım. Azerbaycan halkının Vatan, bayrak aşkına, savaş sırasında halkın askerle birlik olup, evindeki en leziz yemekleri, cebinin son parasını cepheye, askere ulaştırması beni çok mutlu etti. Bu yüzden de Gazi ve savaş iştirakçısı olmuş personelin moral, motivasyonu ve maddi anlamda desteklenmesi oldukça önem arz etmektedir. Bu personel hayat standartları yükseltildiği zaman ülkede yetişmekte olan genç nesle iyi örnek teşkil edecek ve Vatana, millete, bayrağa daha fazla bağlılık duyguları gelişecektir. Şehit ailelerine devlet desteğinin artırılması, maddi ve manevi olarak resmi şekilde tazminatla temin edilip, ailenin ihtiyaçlarının karşılanması şehidin ruhunu şad edecek v e ailesinin acısını bir nebze olsun hafifletecek en gerekli vazifedir. Bu konuda devlet seviyesinde eksiklerin olduğunu gözlemledim.
Görev süresince Azerbaycan halkını bir bütün olarak, milli değerlerine sıkı bağlı, bayrağına saygı ile titiz davrandığını, ülkesine sahip çıktığını, çoluk-çocuk , genci yaşlısı Vatanı için bir an düşünmeden canını feda edeceğini gördüğünü ve bundan çok etkilendiğini söyleyen Albay Azerbaycan’ı özlemle anarak şunları da anlattı:
- Bütün binalardan, evlerin camından, küçük dükkanlardan bile yan yana asılı Türkiye Azerbaycan bayraklarını izlemek ayrı bir duygu yaşattı bana. Halkın yaşam standartlarının piyasaya göre düşük olduğunu tespit ettim, maalesef buna üzüldüm. Bence savaştan azat edilmiş topraklarda acilen yerleşim konutları inşa edilerek köyünden, evinden çıkmaya mecbur kalmış insanları o topraklara yerleştirmek , tekrara eski köy düzeninin kurmak üzere teşvik edici kararlar alınsa yerinde olur. Çünkü, bir an evvel oraya halkı yerleştirip hayatı canlandırmak lazım ki, Ermeniler oralardan uzaklaşarak savaş çıkarma niyetlerini tekrara gündeme getirmesinler. Bunun için devlet kurumları gerekli alt yapı çalışmalarına başlayarak, tarım için de uygun, gerekli ortamı oluşturmalı ve oralarda hayat canlanmalıdır. Akıllı köy idareciliği ile okullar, hastaneler müesseseler faaliyete geçmelidir.
Albayın ilgisini en çok çeken diğer bir konu ise Azerbaycan kadınının fazla çalışkan olması:
- Azerbaycan kadının ekonomiye istihdamı erkek istihdamından daha fazla olduğunu fark ettim. Adeta ülkenin gidişatını omuzlamış ve yüklenmiş fedakar kadınlarınız var. Sanırım ülkenin kalkınmasında kadınlar önderlik yapmışlar. Sonuç itibarı ile zengin Azerbaycan kadınlarının ülkede yaşayan nüfusa daha çok destek sağlaması ve buna rağmen hak ettikleri yüksek hayat standartlarının düşük olması beni üzdü. Bir savaşı 44 günde kazandıran güçlü asker yetiştiren anaların yaşam standartlarının yükseltilmesi önem arz etmektedir. Dikkatimi çeken diğer
bir husus ise orta yaş grubu erkek nüfusun beli bir kesimi alkole düşkün olmaları idi. Bu durumu pek tasvip etmedim. 1. Karabağ Savaşının sonuçlarını genç nesle bırakarak, en zor süreci onların göğüslemesi ile daha genç yaşta iken kolu, bacağı savaşta aldığı yaradan dolayı kesilmiş bir gazi kesimi oluşan ülkede alkole düşkünlük değil, bu gençlerin hayata adapte olmaları, savaş travmasından çıkmaları ve morallerinin hep yüksek tutulması adına orta yaş grubu erkelerin onları her şekilde destekleyerek onlara bir büyük olarak ta sahip çıkmaları daha taktire şayan olur. Azerbaycan insanına en çok böyle bir dayanışmayı yakıştırıyorum. Çünkü, Azerbaycan’ı çok sevdim, orası da benim ikinci Vatanım ve ailem sayılır, öz yurdum gibi görüyorum orayı. İsterim ki, azimli ve mağrur Azerbaycan halkı en yüksek hayat şartları ile refah içinde yaşasın. Şu bir gerçek ki, Rus askeri birlikleri bölgede kontrolü ellerinde tuttukları sürece yeni bir savaş çıkması olası ihtimaldir ve bu konu çok hassas bir konudur. Bu gerçeği bir an dahi unutmayarak yetişen genç nesle kapsamlı bir güvenle sahip çıkılmalı.
Savaş ruhu ile güçlü nesiller yetiştiren halk yenilmez!

Bizimlə əlaqə saxlayın